Konkordato, borçlunun ekonomik varlığını sürdürmesini ve alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmesini amaçlar. Türkiye’de konkordato süreci, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiştir. Daha çok işverenin lehine olan bu süreç iflastan önce son çıkış olarak tanımlanabilir.
Konkordato, borçları olan ticari (tüzel) kişinin ödeme yapması gereken tüzel veya kişilerle devlet kararı ile anlaşarak ödemelerini yeniden revize edildiği ve daha uygun bir süre zarfının verildiği, ödemelerinin daha uzun bir sürece yayıldığı hukuki bir alandır. Konkordato, borçlunun ekonomik varlığını sürdürmesini ve alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmesini amaçlar. Türkiye’de konkordato süreci, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiştir. Daha çok işverenin lehine olan bu süreç iflastan önce son çıkış olarak tanımlanabilir. Ülkelere göre hukuk açısından da farklılık gösterebilmektedir. Her ilan edilen konkordato iflastan çıkılabilir demek değildir.
3 adet konkordato türü vardır.
Bunlar;
ADİ KONKORDATO: Var olan borcun, iyi niyet ile yapan kişinin ödeme sürecinde art niyetli alacaklıdan korumak için yapılmaktadır.
İFLASTAN SONRA KONKORDATO: İflası kesinleşmiş bir borçlunun, borçlarının sahibi ile anlaşıp revize sürecine girmesidir.
MAL VARLIĞININ TERKİ İLE KONKARDATO: Borçlu tüm mal varlığını borçlu olduğu kişilere devreder.
Konkordato Süreci Nasıl işler?
Borçlu olan kısım bir süre borçlarını durduğu ve ödemelerini yapmadığı için bütün maaliyeti kendi bünyesine almaktadır. Bu da kazancına dair olumlu bir süreçtir. Konkordato müfettişi veya komiseri olarak tanımlanan uzmanın atanması ile birlikte. Konkordato ilan edilmiş şirketin tüm mali süreçlerini üstlenmiş olur. Alacaklılarla olan görüşmeleri ve süreçleri yönetir. Şirketin kendi içerisin de olan süreçleri gözleme ve revize etmek ile görevlidir.
Konkordato Sürecinde Çalışan Nasıl etkilenir?
İlk başlarda yeni düzenlemelerin gelmesi ile birlikte çalışanların alacakları ücretler de aksamalar yaşanabilmektedir. Ancak yasal düzenlemeler de çalışan öncelikli ve hakları esas alınmıştır. Tüm iş güvenlik ve haklarını bu süreçte eksiksiz olarak gerçekleştirmek durumundadır.
Komiserin atanması ile birlikte çalışanın elinde olan bazı konforlu güvenceler de tasarrufa gidilmesi kaçınılmazdır. Çünkü biz her ne kadar farkına varmasak bile bazen alışkanlıklarımız maddi bütçemizi aşabilir ve bize zorunluluk olarak görülebilir. Maddi külfetini gözümüz görmez ve harcamaya devam ederiz. Ancak bu süreçte en küçük gider bile önemlidir.